Annemizin şefkatli kollarındaki tasasız uykularımızı geride bırakalı çok oldu. İnsan büyürken beraberinde, sorularını da, sorunlarını da, sorumluluklarını da büyütüyor.

 

 

Yerleşik hayata adım attığımız mahallemizden, okumayı yazmayı öğrendiğimiz okulumuzdan, tutkuyu, coşkuyu ve şiiri tanıdığımız uzun gecelerimizden ayrılalı epey oldu.

 

 

Su gibi geçen zamanın her anı imtihandı. Daha amansız devam edecek gibi sınavlar.  Daha güçlü olmak lazım, daha dayanıklı. Ve şüphesiz çok sabırlı… (Allah sabrımızı arttırsın)

 

 

Bizim yaş grubunun çocukluk yıllarında, büyükşehrin mahalle kavramı henüz ölmemişti. Şanslıydık, çünkü koşmaya, oynamaya, düşmeye, kalkmaya kısacası çocukluk yapmaya elverişli alanlarımız vardı. Biz, hayatı orada keşfetmeye başladık.

 

 

Taşı, toprağı, ağacı, çiçeği, suyu, bulutu, gökyüzünü keşfetmenin ardından ‘’toplum’’ kavramının keşfi yaşam için yeni bir çağın başlangıcıdır.

 

 

Hayatta ailemiz dışında da sevebileceğimiz insanların olduğunu anlamaya başlamak, aynı dili konuştuğumuz, aynı kültürün parçası olduğumuz, aynı inancı paylaştığımız bu insanlarla aynı coğrafyada bulunuyor olmamızın tesadüf değil tercih olduğunu kavramak, çocuklukla gençliğin sınır taşını oluşturur.

 

 

Manasız gibi görünen ancak aslında hayata hazırlık idmanı olan çocukluğu; yeryüzünün farkına varmak, toplumu tanımak, yaşama adabını öğrenmek, arkadaşlığı anlamak gayreti içinde geçirir en saf haliyle insan. Bitmek bilmeyen bir öğrenme serüveninin başlangıcıdır tatlı çocukluk günleri. Bahar yeli gibi geçer.

 

 

Bu girişin ardından yazının esas konusu olan ‘’arkadaşlık’’ a geçelim.

 

 

Arkadaşlığı tanımlamak, bütün tanımlamalarda olduğu gibi, belli bir sınır çizmeyi/ hudutlandırmayı doğurur ki bana kalırsa arkadaşlığı sınırlamak, arkadaşlık kavramına ihanet olur. Ancak özüne ilişkin aşağıdaki tespitleri yapabilirim.

 

 

Çift taraflı irade beyanı ile oluşur arkadaşlık. Mecburi bir-arada oluş değil, gönüllü bir-lik olmaktır. Kolay oluşmaz, hemen anlaşılmaz, süreye tabi kılınamaz. Arkadaşlık, zaman ve mekan sınırlaması olmayan bir hukuktur.

 

 

‘’Büyükşehirde arkadaşlık hukukunun pratiği nasıldır?’’ sorusunun cevabını nereden bulabiliriz?

 

 

Bu sorunun cevabını samimi arkadaşlıkları incelediğimizde anlayabiliriz. Çocukluğumdan bu yana yapmış olduğum gözlemlerin sonunda şu tespiti rahatlıkla yapabilirim: Sınanmış/samimi arkadaşların duruşları, tavırları, konuşmaları birbirine benzer. Sınanmış arkadaşların birbirlerine ve diğer insanlara karşı tavırları asil, üslupları özeldir.

 

 

Ben onların, değil gerçek hayatta, rüyada bile birbirine ‘’lan’’ diye hitap etmediklerine eminim. Son derece kibar ve hassastılar. Birbirlerini kırmamak için azami dikkat gösterir, çoğu zaman sözlerle değil, gözlerle anlaşırlar.

  

Birbirinin haliyle hallenen insanlardır samimi arkadaşlar. Arkadaşının acısıyla acı, sevinciyle sevinç, hüznüyle hüzün duyarlar.

 

Arkadaşların başarıları birbirleri için gurur vesilesidir. Çünkü birinin başarısı diğerinin de başarısı demektir.

 

Hassasiyet, olmazsa olmazdır. Sadece kendi çıkarını ve mutluluğunu hesaplayarak yaşayanlar, arkadaşsız kalmaya mahkumdurlar. Arkadaşlık hukuku, bencilliği kabul etmez.

 

Sırları vardır arkadaşların.  Güvenirler birbirlerine arkadaşlar. Arkasından kötü konuşturmaz, gıyabında hakkını savunur, yokluğunu aratmazlar. Ne mal, ne mevki, ne makam, ne kadın, ne şöhret arkadaşları birbirine düşürmez.

 

 

Fitne, onları görünce, geldiği yere döner. Arkadaşların araları, üçüncü bir kişi tarafından bozulamaz. Gönül koysalar bile birbirlerine, bunun nedeni, üçüncü şahıslar olamaz. Olsa olsa sevgidendir kırılmalar, değer vermektendir, önemsemektendir.

 

‘’Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’’ sözünün sadece roman kahramanlarına ait olmadığının kanıtıdır birbirine olan bağlılıkları. Hayatın tek kişilik olmadığının kesin delilidir varlıkları.

 

Bu yazdıklarımı okuyup ‘’Uğur, sen arkadaşlığı değil, dostluğu yazmışsın’’ demeyin. Bu yazdıklarım arkadaşlık okyanusundan sadece birkaç damladır.

 

(Bu güzel yazı için Av Uğur Tarhan'a teşekkürler)

 

how to order the abortion pill online abortion pill prescription order abortion pill
lisinopril and acute renal failure lisinopriland.net lisinopril and acute renal failure
abortion pill facts abortion pill procedure abortion definition
fibromyalgia ldn naltrexone high naloxone for alcoholism
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.