Sektörünün önde gelen temsilcilerinden Balparmak Firmasını da ziyaret eden Akşener, fabrika çalışanlarıyla biraraya geldi. Fabrikada çalışanlar ile bir araya gelmeden önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Akşener, 3 yıl boyunca esnafı dolaşarak dertlerini dinlediğini, yoksul ailelere yönelik ev ziyaretleri gerçekleştirdiğini söyledi.
Çalışan emekçileri de ziyaret ettiğini dile getiren Akşener, “Bugün ise Kılıçdaroğlu’na oy istemek, referanduma dönen bu seçimi kazanmak amaçlı yapılan çalışmalar. Evlerde gördüklerimin yaşattığı dehşet bu seçimin mutlaka alınması gerektiğini, değişimin olması gerektiğini bize söylüyor” diye konuştu. Gezdiği evlerde ortaokul ve liselere giren silah, içki ve haptan söz edildiğini aktaran Akşener, şöyle devam etti: “Girdiğim evlerde hem eğitimdeki bozukluk, devlet okullarındaki meseleler, parası olan çocuğunu okutabildiği bir Türkiye. Ama buna karşılık bağımlılığın arttığı, arka sokaklarda çok daha fazla uyuşturucunun satıldığı, hapın satıldığı ve daha sonra onların bağımlılığa alıştırıldıktan sonra bu gençlerin satıcı haline çevrildiği bir İstanbul ara sokakları diye bir tarif. Kaynamayan tencerelerin yanında şiddet gören kadınlar. Bir türlü kilo alamayan ya da 13-15 yaşını doldurduktan sonra obezleşen, ortaokul, liseye gidip üniversiteyi hiç aklından geçirmeyen, tamirhanede bir taraftan okuyup, bir taraftan çalışan çocuklar.”
Bu ziyaretlerde vatandaşların kira meselesini dile getirdiğini kaydeden Akşener, Türkiye’yi yönetenlerin yardım edebilme imkanlarının ortadan kalktığını öne sürdü. Akşener, “‘Bu yardım kesildi, şu yardım kesildi’ diyen kadınlar ve çocuklarına, eşlerine, iş isteyen kadınlar gösteriyor ki bize bu ucube sistem Türkiye’yi gerçekten uçurum eşiğine çok getirmiş. Sonuç itibarıyla bu seçimi kazanmak durumundayız.” değerlendirmesini yaptı.
“Millet İttifakı seçimin sonuçlarına göre Meclis çoğunluğunu kaybetti. Bu açıdan bakıldığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması neyi değiştirir ya da neye fayda sağlar?” şeklindeki soruyu, Akşener şöyle cevapladı: “Meclis yasamadır. Bu sistemde Cumhurbaşkanı tek başına yürütmedir. Milletvekillerinin bir kıymetiharbiyesi yok, Meclis’in bir gücü yok. Cumhur İttifakı Meclis’te çoğunluğu aldığı için ben bunu Allah şahit bir şans olarak görüyorum. İkisini beraber almayı çok isterdik, o başka bir şey ama bu da bir şans getiriyor. O da şu: Meclis Cumhur İttifakı’nın, Millet İttifakı’nın adayı Sayın Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren, bakın göreceksiniz en kısa sürede hem de referanduma gerek kalmadan, AK Parti’nin de içinde yer aldığı parlamenter sisteme geçiş çok daha kolay olacak. Hukukun üstünlüğü, liyakat, şeffaflık, yargının bağımsızlığı konularında çok rahat anlaşılıp bu ucube sistemden hem de AK Parti’nin gayretiyle de vazgeçileceğine inanıyorum. Belki de hayır burada oldu. Bahsettiğim o. Sayın Kılıçdaroğlu seçildiği andan itibaren elindeki o büyük imkanların ve o acayip gücün kullanılması halinde en fazla AK Partililer bu işe gıcık olur. Onun için hep beraber el birliğiyle parlamenter sisteme geçiş olabilir ve daha hızlı olabilir diye düşünüyor ve ben buna inanıyorum.”
Akşener, katıldığı televizyon programında Hür Dava Partisinin (HÜDAPAR) programına yönelik sözlerinin ardından bu partiden gelen tepkilerin kendisi için şeref madalyası olduğunu kaydetti. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu arasında konuşulan mutabakat metninin henüz kendisine gelmediğini ifade eden Akşener, metnin nihai halini almasının ardından muhtemelen kendilerine iletileceğini sözlerine ekledi.